HEMOVİJİLANS HEMŞİRELİĞİ İLE İLGİLİ MEDYA VE İLETİŞİM GRUPLARINDA EN ÇOK SORULAN SORULAR VE CEVAPLARI

SIK SORULAN SORULAR VE CEVAPLARI

 

SORU 1:

Alan dışında çalışırken HVH olarak görevlendirildim, süreci nasıl öğrenebilirim? Hangi kaynakları kullanmalıyım?

HVH olarak görevlendirildiğinizde daha önce bu görevi yapan diğer HVH’den bilgi alabilirsiniz. Sağlık Bakanlığı tarafından 2016 yılında yayınlanan kan merkezleri ile ilgili rehberleri ve 2020 yılında yayınlanan Ulusal Hemovijilans Rehberini kaynak olarak kullanabilirsiniz. Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği’nin (www.kmtd.org.tr) bilimsel yayınlarından faydalanabilirsiniz. Göreve geldiğinizde öncelikli olarak kan ve kan bileşenleri transfüzyonu ile hemovijilans konularında bilgi sahibi olmaya çalışınız. Ulusal ve uluslararası literatür araştırması yapınız. Hastanenizin transfüzyonla ilgili prosedürlerini inceleyerek Ulusal Hemovijilans Rehberi doğrultusunda; hemovijilans işleyiş talimatı, hemovijilans ekibi (Hemşire, koordinatör, klinik sorumlu, vb.) görev tanımları gibi kalite dokümanlarını oluşturarak işe başlayabilirsiniz.

 

SORU 2:

HVH olarak hangi eğitimlere katılabilirim? Sağlık Bakanlığı’nın düzenlediği bir sertifika programı var mı?

Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen hemovijilansla ilgili bir sertifika programı henüz yok. Bakanlık, Kan ve Kan Ürünleri Daire Başkanlığı konuyla ilgili “Online eğitim” üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. HVH olarak Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği, Türk Kan Vakfı ve Türk Kızılay’ın ortak düzenlemiş olduğu kongre ve kurs programına katılabilirsiniz. Ayrıca farklı üniversite ve hastaneler tarafından hemovijilans sempozyumları da düzenlenmektedir.

 

SORU 3:

Çalıştığım kurumda transfüzyon sayısı < 7500 ü/yıl HVH dışında ek görevlerim var; iş ve zaman yönetimini nasıl organize edebilirim?

Tanımda bahsedilen “Ek görev” olduğuna göre HVH görevinize öncelik vermeli, kalan zamanınızda ise diğer ek görevinizi organize etmelisiniz. Unutmayın asıl göreviniz HVH’dir.

 

SORU 4:

Transfüzyon sonrası boş kan torbaları TM’ye geri gönderilmeli mi? Gönderiliyor ise ne kadar süre saklandıktan sonra imha edilmeli?

Ulusal Hemovijilans Rehberinde yer alan “Transfüzyon kontrol formu”nun 12. maddesinde “Transfüzyon sonrası boş kan torbasını nerede imha edersiniz? (Boş kan torbası, transfüzyon izlem formunun bir nüshası ile birlikte TM’ye gönderilmeli ve orada imha edilmelidir)” ibaresi yer almaktadır. Bu nedenle boş torbalar TM’ye gönderilip transfüzyon izlem formları ile kontrolü yapıldıktan sonra imha edilmelidir.

 

SORU 5:

Kapalı sistemden açık sisteme geçen ürün tekrar kapatılıp 24 saat içerisinde tekrar kullanılabilir mi?

Ulusal Kan ve Kan Bileşenleri Hazırlama, Kullanım ve Kalite Güvencesi Rehberi, 4.4. Açık sistemin kullanımı ve steril bağlantı cihazları alanında “Açık sistemde hazırlanan kan bileşenleri mümkün olan en kısa sürede kullanılmalıdır. Valide edilmiş steril bağlantı cihazları kullanılarak hazırlanan bileşenler, kapalı sistemde hazırlanmış gibi saklanabilir. Tüm bağlantılarda basınç ve düzenli germe testleri yapılarak sistemin izlenmesi sağlanmalıdır” ibaresi yer almaktadır. Ürün içerisine herhangi bir müdahale olmadı ve sadece set takılarak torba açık sistem haline getirildiyse setin hortumundan kapatılarak uygun ortamda 24 saat bekletilebilir. Bu süre içerisinde kullanılması gerekirse kan torbasının kullanılmamış diğer set girişinden yeni bir transfüzyon seti ile uygulama yapılabilir.

 

SORU 6:

Hipertansiyon tek başına bir transfüzyon reaksiyonu mudur?

Ulusal Hemovijilans Rehberinde transfüzyon reaksiyonları arasında “Hipertansif transfüzyon reaksiyonu” olarak tanımlanmaktadır:  “6.5.2.9 Hipertansif transfüzyon reaksiyonu: Transfüzyon sırasında ya da transfüzyonu takiben ilk 1 saat içerisinde sistolik kan basıncının 30 mmHg ve daha fazla artış göstermesi veya 140 mmHg ve üstünde ölçülmesidir. Transfüzyonun durdurulması ve destek tedavi ile hızla düzelir. Hipertansiyonla seyreden diğer transfüzyon reaksiyonları (Özellikle TACO) ve altta yatan hastalıklar dışlanmalıdır.”

 

SORU 7:

Kan ve kan bileşenlerinin damar dışına sızması bildirilmeli midir?

Kan ve kan bileşenlerinin transfüzyonu sırasında ekstravazasyonun bildirimi ile ilgili olarak hemovijilans rehberi veya diğer rehberlerde açık bir bilgi yer almamaktadır. Durum, uygulama komplikasyonu olduğundan “İstenmeyen olay” olarak süreç takibi yapılmalıdır.

 

SORU 8:

Transfüzyonla ilgili formları eksik dolduran klinikler için nasıl bir süreç izleyebilirim?

Transfüzyonla ilgili formlarda doldurulması gereken alanları gösteren bir tablo oluşturabilirsiniz. Tabloda satırlara klinikleri, sütunlara da izlemek istenen parametreleri yazabilirsiniz. Form bazlı yapacağınız takiplerin aylık-üç aylık istatistiklerini tutarak elde edilen verileri HTK toplantılarında sunabilirsiniz. Toplantı sonrası, hastane yönetimiyle birlikte alacağınız kararların uygulanması, sürecin düzelmesine yardımcı olacaktır. Bu kararlar arasında ilgili kliniklere düzenlenecek hizmet içi eğitimlerin bulunmasına özen gösteriniz.

 

SORU 9:

Transfüzyon kontrol formlarını hangi sıklıkla doldurmalıyız? Transfüzyon kontrol formlarını HVH mi klinik sorumlu mu dolduracak?

Ulusal Hemovijilans Rehberinde, HVH görevleri arasında, transfüzyon kontrol formu kullanımı ile ilgili “Form kapsamında transfüzyon ile ilişkili süreçlerin uygunluğunu belli aralıklarla denetler” denilmektedir. Rehberde belirli bir sayı ve sıklık belirtilmemiştir. Bu sayıyı, hastanenizde uygulanan transfüzyon sayısına göre belirleyerek süreci denetleyebilirsiniz.

 

SORU 10:

Kan ve kan bileşenleri transfüzyon takip formlarının arşivlenmesi primer olarak kimin sorumluluğundadır (TM/HVH)?

Ulusal Hemovijilans Rehberinde, HVH’nin görevleri arasında, “Hastanede gerçekleştirilen tüm transfüzyonların, transfüzyon izlem formu ile izlemlerinin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini takip eder” ibaresi yer almaktadır. Arşivlenmenin nerede yapılacağı belirtilmemiştir. Önemli olan bu yerin belirlenmesi, tanımlanması ve gerekli olduğunda dokümanlara ulaşılabilmesidir. “Transfüzyon izlem formunun bir nüshasının TM’de muhafaza edilmesi gerekmektedir” ifadesi TM’de arşivlenmesinin uygun olacağını düşündürmektedir.

 

SORU 11:

Doğrulanmamış BAH-İS-enfeksiyon geri çağırma formu geldi, bileşen hastaya kullanılmış; hasta test için çağırılmalı mıdır?

Ulusal Hemovijilans Rehberinde bu durum net olarak tanımlanmıştır. TM-HVB tarafından “Transfüze edilmiş bileşenler için şahit numune/istenmeyen olay doğrulama sonucu beklenir; istenmeyen olay doğrulanmamış ise süreç sonlanır. İstenmeyen olay doğrulanmış ise bileşenlerin transfüze edildiği hasta/ hastalara ulaşılmasını ve bu hastalarda olası transfüzyon kaynaklı enfeksiyonun varlığını kanıtlayacak veya dışlayacak takip testleri başlatılmasını sağlar” ibaresi yer almaktadır.

 

SORU 12:

Doğrulanmış HBV enfeksiyonlu bağışçıdan elde edilmiş bileşenin transfüzyonunda, transfüzyonu alan hasta aşılı ise hangi testler istenmeli, takip süreci nasıl olmalıdır? Hasta 1 yıl izlenmeli mi?

Ulusal Hemovijilans Rehberi, BAH-İS süreçlerinde “Potansiyel olarak enfeksiyon bulaştırabilecek bir transfüzyon alan hastanın test sonuçlarında; enfeksiyonlar açısından negatif bulgu tespit edildiğinde veya doğal ya da aşı ile bağışıklık durumlarında pencere dönemi şüphesi veya mutant enfeksiyon açısından izlemin sürmesi gerekmekte olup, bu izlemin transfüzyon tarihinden itibaren bir yıl süreyle üçer aylık periyotlarla serolojik ve moleküler testlerle yapılması önerilmektedir” ibaresi yer almaktadır. Bu ifadeden yola çıkarak üç aylık periyotlarla HBV DNA testi ile birlikte HBV belirteçlerinin (HBsAg, anti-HBc, HBeAg, anti-HBe, anti-HBs) yapılması önerilir. Hangi testin yapılması gerektiğine enfeksiyon hastalıkları veya iç hastalıkları uzmanı ilk testin sonucuna göre karar vermelidir.

 

SORU 13:

Kan ve kan bileşenleri transfüzyonunda sözlü/telefon ile order verilebilir mi? Yasal bir düzenleme var mı? SİP ile süreci tanımlamak yeterli mi?

Ulusal Kan ve Kan Bileşenleri Hazırlama, Kullanım ve Kalite Güvencesi Rehberinde belirtildiği üzere sadece acil veya yazılı olarak direktif vermenin mümkün olmadığı durumlarda sözel ya da telefon ile kan bileşenleri istemi ve transfüzyonu gerçekleştirilebilir. Bu doğrultuda kurumlarda SİP oluşturulması yeterlidir.

 

SORU 14:

TM’den bir hasta için aynı anda kaç tane bileşen çıkışı yapılabilir? Bir kliniğe aynı anda birden çok hasta için bileşen çıkışı yapılabilir mi?

Kan ve kan bileşenleriyle ilgili yasal düzenlemeler ve rehberlerde bu konuda herhangi bir sayı belirlenmemiştir. Kan bileşenlerinin doğru alanda saklanması, israfının ve olası hataların önlenmesi için bir hastaya tek bileşen çıkışı doğrudur. Ancak hastanelerin yardımcı sağlık personeli yetersizlikleri, geniş alanlarda hizmet veren hastaneler, çoklu transfüzyon ihtiyacı olan hastaların yoğun olduğu klinikler düşünüldüğünde bu uygulamanın gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Azami kontrol önlemleri oluşturularak birden fazla bileşen çıkışı yapılabilir. Bir kliniğe aynı anda birden fazla hasta için bileşen çıkışı yapılabilir. Aksi uygulama, iş gücü ve zamanın gereksiz harcanmasına yol açacak, hatta gecikmeler nedeniyle hasta güvenliği tehlikeye girecektir.

 

SORU 15:

HVH, hizmet içi eğitim planını hangi sıklıkla yapmalıdır? Eğitim katılımcısı sadece kan bileşenlerinin kullanıldığı klinikler mi olmalıdır? HVH, hekimlere eğitim verebilir mi? Hizmet içi eğitim konuları nasıl belirlenmelidir?

HVH’nin hizmet içi eğitim planı, hastane ihtiyacına göre değişiklik gösterir. Eğitim önceliklerini mevcut duruma göre belirlemelisiniz. Özellikle yoğun sorun yaşanan konulara öncelik verin veya bir sıralama belirleyin (Kan bileşenlerinin alınması, hazırlanması, saklanması, endikasyonlar, transfüzyon uygulamaları, komplikasyonlar, bildirimler vb.) sıralama doğrultusunda eğitimleri planlayın. Hekim eğitimlerinde HVK’dan destek alabilir hatta bazı konuları sizler anlatabilirsiniz. Katılımcıları da hastane ihtiyacına göre belirlemelisiniz; bölümler arası yer değişimi sık oluyorsa tüm kliniklere eğitim verebilirsiniz, sık transfüzyon yapılan kliniklere öncelik verebilir, vardiyalı çalışma planına göre düzenleme yapabilirsiniz. Anlatılmaya çalışılan şudur: Eğitim konuları, katılımcılar, eğitimci, eğitimin sıklığı gibi konularda karar tümüyle hastane/ hastane çalışanlarının ihtiyacına göre belirlenmelidir.

 

SORU 16:

Transfüzyon reaksiyonlarına laboratuvar yaklaşımı nasıl olmalıdır?

Ulusal Hemovijilans Rehberinde her reaksiyona göre yapılması gereken laboratuvar testleri yayınlanmıştır. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için bu kitapçıkta Bölüm 4, Tablo 4.5’ten yararlanabilirsiniz.

 

SORU 17:

Otoaglütinasyonu pozitif hastada transfüzyon esnasında nelere dikkat edilmelidir?

Otoaglütinasyon, kan merkezi testlerinde tespit edilen ve crossmatch uygunsuzluğuna yol açabilen bir durumdur. Hekimi bilgilendirmek ve ileri testleri planlamak TM teknisyeninin görevidir. Hekimi, TM hekimi ile görüşmeye yönlendiriniz.

 

SORU 18:

Hekimin transfüzyon sürecindeki sorumluluklarını yerine getirmemesi (Onam formunu ve transfüzyon izlem formunu imzalamak, reaksiyon bildirimi yapmak istemiyor vb.) ile ilgili yaklaşım nasıl olmalıdır?

Ulusal Hemovijilans Rehberinde HTK’nın görev ve sorumlulukları arasında kan ve kan bileşenlerinin kullanım güvenliğine yönelik hastane politikası oluşturmak ve uygulamalarının değerlendirilmesi yer almaktadır. Hekim kaynaklı yaşanılan uygunsuz durumlar ile ilgili olarak HVK bilgilendirilmelidir. HTK’da, konu, gündem maddesi yapılarak değerlendirilmelidir. Gerekli durumlarda düzeltici önleyici faaliyet başlatılmalıdır. Hastanın hekimine ve komiteye; Kan ve Kan Ürünleri Yönetmeliğinde yer alan; transfüzyon kararını veren hekimin tüm süreçten sorumlu olduğu madde sunulmalıdır. Hekimin reaksiyon bildirimi ile ilgili olarak Ulusal Hemovijilans Rehberinde aşağıdaki madde yer almaktadır. “Transfüzyonu uygulayan sağlık personeli tarafından, hastada istenmeyen reaksiyon izlendiğinde, transfüzyon durdurulur, hastanın hekimine ve transfüzyon merkezine durum bildirilir, bu arada gerekli tedavi edici müdahaleler yapılır, tedbirler alınır. Sonra reaksiyonla ilgili formlar doldurulur. Formların oldurulmasından hastanın hekimi sorumludur”.

 

SORU 19:

Transfüzyon reaksiyonlarının bildirimi zorunlu olmasına rağmen bildirim yapılmadığında yasal bir yaptırım var mı?

Kan ve Kan Ürünleri Yönetmeliği, Madde 17 – (1) Hizmet birimleri, kan ve kan bileşenlerinin kalite ve güvenliğine bağlı olabilecek transfüzyon öncesinde, sırasında veya sonrasında gözlenen istenmeyen ciddi etkilerin ve olayların kayıtlarını tutar ve Bakanlığa bildirir. Bildirim, rehberde yer alan “İstenmeyen ciddi etki ve olayların bildirimine göre yapılır” şeklindedir. Aynı yönetmeliğin 20. maddesinde idari yaptırımlar, Kan ve Kan Ürünleri Kanunu’nun dördüncü bölümünde ise ruhsat, denetim ve cezai yaptırımlar yer almaktadır.

 

SORU 20:

Özellikle FNHTR’de premedikasyon yapılıp transfüzyona devam ediliyor, bu durumda ne yapılmalıdır?

FNHTR, transfüzyon sırası ve 4 saat içerisinde gelişir; diğer ateş yapan nedenler ayırt edilerek tanısı konulmalıdır. Özellikle akut hemoliz ve bakteriyemi, dışlanması gereken en ciddi reaksiyonlardır (Ulusal Hemovijilans Rehberi, 2020).

Transfüzyon sırasında ateş geliştiğinde NE YAPMALIYIM?

✔ Aksi ispat edilene kadar transfüzyon reaksiyonu olarak kabul edilmeli

✔ Transfüzyona ara verilmeli

✔ Öncelikle ateş nedeni sorgulanmalı: FNHTR, akut hemoliz, bakteriyel kontaminasyon, akut ciğer hasarı?

✔ Transfüzyona devam etmeden önce hemolitik reaksiyon ve bakteriyel kontaminasyon olasılığından mutlaka uzaklaşmak gerekli

✔ Başka bir neden düşünülüyorsa ileri tetkik yapılmalı ve transfüzyona devam edilmemelidir

FNHTR’nin ayırıcı tanısındaki diğer nedenler dışlandıktan sonra antipiretik tedavisi ile tekrar transfüzyona başlanabilir. Antihistaminikler kullanılmamalıdır (Kanın Klinik Kullanım Rehberi, 2020). İkinci kez ateş yükseldi ise transfüzyon durdurulmalı, tekrar devam edilmemelidir (Australian Red Cross Blood Service, Acute Transfusion Reactions Poster, 2020).

 

SORU 21:

Hastadan transfüzyon öncesi bilgilendirilmiş onam formu hangi sıklıkla alınmalıdır? Her bir bileşen transfüzyonu için ayrı bir onam formu imzalatmaya gerek var mıdır?

Ulusal Kan ve Kan Bileşenleri Hazırlama, Kullanım ve Kalite Güvencesi Rehberinde belirtildiği üzere (2016;s.254) transfüzyona başlamadan önce, hastanın doktoru tarafından transfüzyon hakkında hastaya bilgi verilmeli, soru sormasına fırsat tanınmalı, aydınlatıcı açıklama yapılmalı ve hastanın yeterince bilgilendiğinden emin olunduktan sonra aydınlatılmış onam formu imzalatılmalıdır. Hasta/hasta yakınının imzaladığı bu form hastanın hastanede kaldığı sürece geçerlidir her bir bileşen için ayrı bir form imzalamaya gerek yoktur. Hastanın/hasta yakınının istediği zaman kan bileşeni nakli için olan onamını iptal etme hakkı vardır. Böyle bir durumda hastanın yeni bir onam formunu imzalaması gereklidir. Ayrıca hastanın hastanede yatış endikasyonunun değişmesi durumunda da yeni bir onam formunun imzalanması gerekmektedir.

 

SORU 22:

Santral kataterden kan ve kan bileşenleri transfüzyonu yapılabilir mi? İki ya da üç yollu santral kataterlerden (Özellikle inotrop destek alan hastalarda) transfüzyon esnasında diğer yoldan sıvı veya ilaç tedavisine devam edilebilir mi?

Damarları zor bulunan hastalar ve özellikle tedavisi yoğun bakımda devam eden sık transfüzyon alan, transfüzyon ile birlikte destek tedavilerine devam etmek zorunda olan hastalar için iki ya da üç lümenli santral kataterler kullanılabilmektedir (XXV. Ulusal Kan Merkezleri ve Transfüzyon Tıbbı Temel Kurs Kitabı 2022;s.144). Burada dikkat edilmesi gereken konu, kan bileşeni ile sıvı veya ilaç tedavisinin aynı lümenden verilmemesidir. Kan bileşenleri için distal lümen tercih edilmelidir.

 

SORU 23:

Kan ve kan bileşenlerinin hasta ile birlikte başka bir merkeze transferi yapılabilir mi?

Tercih edilen bir durum değildir. Kan veya kan bileşenlerinin hasta ile transferi sadece bir başka sağlık kuruluşuna nakli esnasında transfüzyon ihtiyacı olduğunda ve en fazla 2 ünite olacak şekilde uygulanabilir. Bu durumda; kan ve kan bileşenlerinin izlenebilirliği açısından, sevki gerçekleştiren TM tarafından gerekli tüm ayrıntılar kayıt altına alınmalı ve onaylanmalıdır (Ulusal Kan ve Kan Bileşenleri Hazırlama, Kullanım ve Kalite Güvencesi Rehberi 2016;s.252 /3.3 Kan bileşeninin hasta ile transferi).

 

SORU 24:

Türk Kızılay’dan gelen doğrulama formu gereği HVK’mız hasta yakını ile iletişime geçti ancak yakınları hastayı getirmiyor. Böyle bir durumda ne yapmalıyız?

Sözlü ve yazılı davete cevap vermiyorsa bu durum tutanak haline getirilir ve ilgili makamlara bildirilir. Halk sağlığı açısından bildirimi zorunlu hastalık sınıfına girdiği için enfeksiyon kontrol komitesine bilgi verilir.

 

SORU 25:

Işınlanmış kan ve kan bileşenleri ne kadar süre içerisinde kullanılmalıdır, ışınlandıktan sonra 24 saat içerisinde kullanılması zorunlu mudur?

Eritrosit süspansiyonu, bağıştan sonraki ilk 14 gün içinde ışınlanır ve işlemden sonra en fazla 14 gün saklanır. Eğer hastalar hiperkalemi açısından risk altında (Örneğin yenidoğan dönemi) ise ışınlama işleminden sonraki ilk 24 saat içinde transfüzyon gerçekleştirilmelidir (Ulusal Kan ve Kan Bileşenleri Hazırlama, Kullanım ve Kalite Güvencesi Rehberi 2016;s.277).

 

SORU 26:

Eritrosit süspansiyonu transfüzyon süresi stabil hastalar için ne kadar olmalıdır?

Transfüzyonun ilk 15- 20 ml’si olası reaksiyonlar açısından yaklaşık 15 dk’da yavaş olarak verilir. Bu süreçte hastada bir problem yok ise transfüzyon hızı hastanın tolere edebileceği hızda artırılır ve ortalama 1-3 saatte tamamlanır. Ancak bakteri üreme riski nedeni ile bu süre asla 4 saati geçmemelidir (XXV. Ulusal Kan Merkezleri ve Transfüzyon Tıbbı Temel Kurs Kitabı 2022;s.145).

 

SORU 27:

Kan ve kan bileşenleri transfüzyonunun hekim tarafından hastanın tedavi tabelasına yazılması zorunlu mudur?

Sağlıkta kalite standartları (S.K.S 07): “Transfüzyon sürecinde hasta güvenliğinin sağlanması amacı ile kan ve kan bileşenleri transfüzyonu hastanın hekimi tarafından tedavi planına yazılmalıdır. Transfüzyon öncesinde tedavi planına yazılan ürün ile servise gelen ürün aynı mıdır? Kontrol edilmelidir.”

 

SORU 28:

272 veri seti ne demektir, hastanelerde işleyişi nasıldır?

Ülke genelinde kan ve kan bileşenlerinin transfüzyon sürecinin elektronik ortamda kayıt altına alınarak hemovijilans iş akışlarının izlenebilir olması için tüm hastane bilgi yönetim sistemlerinin 272 veri seti aracılığı ile e-nabız sistemine canlı veri göndermesi demektir. Transfüzyon ile ilgili tüm süreçler elektronik ortamda gerçekleşmeli ve veriler, e-nabız sistemi üzerinden KHBYS’ye aktarılmalıdır.

 

SORU 29:

Aynı kan verme seti, 1 saat içerisinde üç adet kriyopresipitat transfüzyonu için kullanılabilir mi? Transfüzyon setinin yıkanması için %0.9 izotonik NaCl solüsyonu kullanılabilir mi?

Tüm kan ve kan bileşenleri standart 170-200 mikron çaplı filtreli setler kullanılarak gerçekleştirilir. Transfüze edilen kandaki hücresel kalıntılar, fibrin ağları ve oda sıcaklığında bekletilmesi bakteri üremesi için uygun ortam oluştururlar. Bu nedenle setin kullanılmaya başlanmasından 4 saat sonra set mutlaka değiştirilmeli ya da her iki ünite bileşen transfüzyonundan sonra set değiştirilmelidir (XXV. Ulusal Kan Merkezleri ve Transfüzyon Tıbbı Temel Kurs Kitabı 2022;s.145). Kriyopresipitat hacmi düşük olduğundan ve hızla infüze edilmesi gerektiğinden 6 üniteye kadar aynı setle verilebilir. Kan verme setinin doldurulması veya yıkanması için %0.9’luk izotonik NaCL solüsyonu kullanılabilir (Ulusal Kan ve Kan Bileşenleri Hazırlama, Kullanım ve Kalite Güvencesi Rehberi 2016;s.256-257).

 

SORU 30:

Bir ünite aferez trombosit süspansiyonu talep edildiği ve karşılanamadığı durumlarda onun yerine kaç adet havuzlanmış trombosit süspansiyonu istenilen terapötik etkiyi yaratır?

Bu durum tamamen random trombosit süspansiyonu içerisindeki trombosit sayısı ile alakalıdır. Standart uygulamalarda 4 ile 6 ünite random trombosit havuzlanarak 1 ünite aferez trombosite denk terapötik trombosit süspansiyonu elde edilir. Kızılay’dan temin edilen havuzlanmış trombositler 4 adet random trombosit içermektedir.

 

SORU 31:

Transfüzyon merkezinde çalışılan crossmatch testi için iki kişinin onayı gerekli midir? Tek kişi onayı ile transfüzyon gerçekleştirilebilir mi?

Çapraz karşılaştırma testi (Crossmatch testi), transfüzyon öncesinde yapılan uygunluk testidir ve bir immünohematolojik testtir. İmmünohematolojik testler ile ilgili güvenli ve etkin işleyiş için, laboratuvarda test sonuçlarının kontrolüne ve bağımsız iki kişi tarafından onaylanmasına olanak veren bir prosedür bulunmalıdır (Ulusal Kan ve Kan Bileşenleri Hazırlama, Kullanım ve Kalite Güvencesi Rehberi 2016;s.265). Transfüzyon merkezinin genel işleyişi ile ilgili prosedürler kapsamındadır. Tam otomatik cihazlar kullanılmadığında, test sonucundaki hata payını en aza indirmek amacıyla, tüm manual testlerde olduğu gibi crossmatch testinin de iki ayrı göz tarafından değerlendirilerek doğrulanması tercih edilir.

 

SORU 32:

Hastanelerde kullanılan kan bileşenleri taşıma çantasının ısısı kaç derece olmalı ısı takibi nasıl yapılmalıdır?

Kan bileşenleri, öngörülen maksimum süre ve ortam sıcaklığı sınırlarında belirlenen saklama sıcaklığını muhafaza edecek şekilde valide edilmiş bir sistem ile taşınmalıdır. Taşımada kullanılan kaplar iyi yalıtılmış, temizlenmesi ve kullanımı kolay olmalıdır. Taşıma süreci valide edilir, dokümantasyonu yapılır. Taşıma sıcaklığını izlemek amacıyla sıcaklık indikatörlerinin kullanılması önerilir. Yetkilendirilmiş personel tarafından yapılan taşıma sırasında, eritrosit konsantreleri ve eritilmiş TDP 2-10°C’de muhafaza edilmelidir. Trombosit konsantrelerinin 20-24°C’de kliniklere transferi sağlanır (Ulusal Kan ve Kan Bileşenleri Hazırlama, Kullanım ve Kalite Güvencesi Rehberi 2016;s.251). Farklı taşıma ısısına sahip bileşenler aynı taşıma kabına konularak taşınmamalı ve bileşenler buz aküsü ile doğrudan temas etmemelidir.

 

SORU 33:

Acil masif transfüzyonda hastanın kan grubu bilinmiyor ise hastaya O Rh (D) pozitif ES transfüzyonu yapılabilir mi?

Çok acil transfüzyonlarda hastanın kan grubu bilinmiyor ise O Rh (D) negatif eritrosit konsantresi ve AB grubu taze donmuş plazma kullanılır. Transfüzyon acil koşullarda yapılmış olsa dahi mevcut numune ile en kısa zamanda kan grubu tiplendirilir ve çapraz karşılaştırma yapılır. Transfüzyona hastanın kendi kan grubu ile devam edilir. Eğer hastaya 5 üniteden daha fazla O Rh (D) negatif eritrosit konsantresi transfüze edilmiş ise transfüzyona O Rh (D) negatif eritrosit konsantresi ile devam edilir (Ulusal Kan ve Kan Bileşenleri Hazırlama, Kullanım ve Kalite Güvencesi Rehberi 2016;s.250). Zorunlu halde Rh (D) pozitif transfüzyon yapıldıysa ve hastanın kan grubu Rh (D) negatif olarak belirlendiyse transfüzyondan en geç 72 saat sonra anti-D Rh immünglobulini yapılmalı ve hasta Rh (D) immünizasyonu yönünden izlenmelidir.

 

SORU 34:

KHBYS’ye transfüzyon reaksiyon bildirimi nasıl yapılır?

Öncelikle Ulusal Hemovijilans Rehberi (s.64) Ek:5’de olduğu gibi hastada istenmeyen reaksiyon bildirimi iş akış şeması takip edilir. Daha sonra kendi kullanıcı adınız ve şifreniz kullanılarak KHBYS’ye bağlanılır, ilk olarak sisteme transfüzyon bilgileri kaydedilir, sonra o transfüzyona ait transfüzyon reaksiyonu başlat butonu üzerinden reaksiyon ile ilgili bilgiler girilerek kaydedilir. KHBYS üzerinde açılan formlar sırası ile doldurulur. Ciddiyet derecesi iki ve üzerinde olan transfüzyon reaksiyonları “Hızlı bildirim formu” ile ayrıca BBHVB’ye ve BMHVB‘ ye yine KHBYS üzerinden bildirilir.

 

SORU 35:

Transfüzyon reaksiyonu bildirimi nasıl yapılır: Kim yapar, hangi formlar doldurulur? Her transfüzyon reaksiyonuna istenmeyen olay bildirimi, kök neden analizi yapılmalı mıdır?

Hastada transfüzyon ile ilişkili bir istenmeyen reaksiyon şüphesi olduğu zaman hastanın hekimi tarafından Ulusal Hemovijilans Rehberi 2020;s.85 Ek-16 “Transfüzyon ile ilişkili istenmeyen reaksiyon formu” doldurulur. Kullanılan kan bileşeni setler ve hastadan alınan kan örnekleri ile birlikte hastane TM’ye gönderilir. Hastanın hekimi, HVH ve HVK tarafından transfüzyon öncesi süreçler, uygunluk testleri incelenir, testler tekrarlanır ve Ek-17 “Transfüzyon ile ilişkili istenmeyen reaksiyon inceleme ve tedavi formu”ndaki ilgili kısımlar doldurulur. Reaksiyonun incelenmesi aşamasında reaksiyonun istenmeyen bir olayın sonucunda meydana geldiği tespit edilir ise beraberinde Ek-8B “İstenmeyen olay bildirim formu” doldurulur. İstenmeyen olay bildirimi, doğrulama süreçleri, kök neden analizleri ve düzeltici önleyici faaliyetler ile ilgili süreçler başlatılır. Hastanın hekimi ve HVK tarafından gerekli incelemeler ve değerlendirmeler yapıldıktan sonra Ek-19 “Transfüzyon ile ilişkili istenmeyen reaksiyon doğrulama formu” doldurularak reaksiyonun ciddiyet derecesi belirlenir. Ciddiyet derecesi 2 ve üzerinde olan reaksiyonlar için Ek-18 “Transfüzyon ile ilişkili istenmeyen reaksiyon hızlı bildirim formu” bu aşamada doldurulur. Süreç tamamlandıktan sonra hemovijilans birimi bu reaksiyona ait tüm formları arşivler KHBYS’ye gerekli girişleri ve yıllık istatistikleri yapar.

 

SORU 36:

Kan bileşeni istemi kim tarafından yapılmalıdır? HTK, kan isteminin hemşireler tarafından yapılması yönünde karar alabilir mi?

Kan ve Kan Ürünleri Yönetmeliği Madde 10 (3)’de “Transfüzyon kararı, uygulanması, takibi, istenmeyen etki/ olayların bildirimi, doğrulanması ve tedavisi ile hemovijilans açısından rehberde tanımlanmış ilgili form ve verilerin düzenlenmesinden hastanın hekimi sorumludur” şeklinde belirtilmiştir. SKS standartlarında (STH 05.01) istem formlarında hekim kaşesi ve imza zorunluluğu bulunmaktadır. HTK’nın mevzuat ve standartların aksi yönünde karar alması doğru değildir.

 

SORU 37:

Günübirlik yatış/poliklinik başvurusu olan hastalara kan transfüzyonu uygulanabilir mi?

Akut transfüzyon reaksiyonları, transfüzyona başlandıktan hemen sonra ve ilk 24 saat içerisinde gelişebilir. Bu nedenle hastaların transfüzyon sonrası 24 saat izlenebileceği koşullar sağlanmalıdır. Hasta/hasta yakını tercihi, hastane doluluk oranları, hastane işleyişi ve benzer nedenlerle günübirlik yatış veya polikliniklerde transfüzyon uygulamalarının yapıldığı bilinmektedir. “HTK, akut transfüzyon reaksiyonları ile ilgili yönetim planını hazırlar ve uygulandığından emin olur” maddesinden yola çıkarak acil durumlar dışında uygulamanın yapılmasının hastanın izlenebilirliğini engellediği bilgisi bölümlerle paylaşılmalı, farkındalık oluşturulmalı ve hasta/hasta yakınları, transfüzyon sonrası gelişebilecek reaksiyonlar (Ulusal Kan ve Kan Bileşenleri Hazırlama, Kullanım ve Kalite Güvencesi Rehberi 2016;s.260) hakkında bilgilendirilerek gerektiğinde doktoruna danışmak için yönlendirilmelidir.

 

SORU 38:

Transfüzyon sırasında hasta başka bir servise transfer edilebilir mi?

Hastaya kan transfüzyonu başlandı ise hastane politikalarına uygun şekilde başka bir servise transfer edilebilir. Önemli olan transfüzyon izleminin kesintiye uğramamasıdır. Bu amaçla; “Transfüzyon izlem formu” doğru ve eksiksiz şekilde doldurularak hasta ile beraber transfer edilmeli, teslim alan sağlık personeli “Transfüzyon izlem formu”nu kontrol ederek doğru bileşenin doğru hastaya uygulanıp uygulanmadığını değerlendirmelidir. Hastanın transfer bilgileri (Yer, zaman, kişi) “Transfüzyon izlem formu”na kaydedilmelidir.

 

SORU 39:

Ameliyathane bölümüne kan bileşeni transferi ne zaman yapılmalıdır? Formların doldurulması konusunda nasıl bir yöntem izlenmesi gerekir?

“Kan ve kan ürünleri, kan saklama dolaplarında muhafaza edilmeli ve ürün kullanılacağı zaman yetkili personel tarafından, uygun taşıma kapları ile ısı kontrollü olarak kullanılacağı birime transferi sağlanmalıdır” SKS-Transfüzyon Hizmetleri STH04 ve Ulusal Kan ve Kan Bileşenleri Hazırlama, Kullanım ve Kalite Güvencesi Rehberi. Ameliyathanede transfüzyon ihtiyacı olduğunda, uygun koşullar sağlanarak kan bileşenleri transfer edilmelidir. Ancak; günümüz şehir/ bölge hastaneleri gibi yüksek kapasiteli, geniş alanda hizmet veren hastanelerde ihtiyaç halinde, hızla kan bileşeni transferi sağlamak mümkün olmayabilmektedir. Bu durumda çok önerilmemekle beraber ameliyathane içine, yetkili personel kontrolünde giriş-çıkış yapılan, yalnızca günlük ihtiyacı karşılayan miktarda ürün alan bir kan saklama dolabı konulabilir. Dolabın tercihen kilitli olması veya yetkili personel haricinde kullanımının engellenmesi uygundur. Tüm bu süreçler, HTK kararı ile desteklenmelidir. Bazı firmalar, kilitli, barkod sistemleri ile bileşenlerin raflara yerleştirildiği ve yine barkod okutularak raftan servis edildiği kan saklama dolapları üretmektedir. Bu tür akıllı dolap çözümleri, hatayı en aza indirmekle beraber yüksek maliyetlidir. Hastane içerisinde gerçekleştirilen tüm transfüzyonlarda transfüzyon izlem formu doldurulmalıdır. Ameliyathanede takılan kanlar da bu sürece dahildir. Hasta izlenmeli, formlar eksiksiz olarak doldurulmalı ve hemovijilans birimine gönderilmelidir.

 

SORU 40:

KHBYS’ye her transfüzyona ait transfüzyon kaydını manual olarak girmek gerekiyor mu? Her hastane 272 veri sistemine geçti mi ya da geçmek zorunda mı?

Tüm transfüzyon kayıtlarının KHBYS’ye manual kaydı söz konusu değildir. Transfüzyon izlem formları, transfüzyonu uygulayan sağlık çalışanları tarafından elektronik ortamda (Hastane bilgi yönetim sistemi, (HBYS) doldurularak kaydedilir. Sistemde (HBYS) var olan bu veriler, e-nabız aracılığı ile otomatik olarak KHBYS’ye gönderilir. Bu sürecin yönetiminden hastane bilgi işlem bölümü sorumludur. Entegrasyonu tamamlanmamış hastanelerde sadece transfüzyon reaksiyonu gelişen hastalara ait transfüzyon kayıtları KHBYS’ye manual olarak girilmektedir.

Comments are closed.

20241117